20 Nisan 2014 Pazar

İSTANBUL'DA BOĞAZİÇİ'NDE BİR FAKİR ORHAN VELİ...

   Bu sene 100.doğum yılının kutladığımız,İstanbul'u en az onun kadar sevdiğime inandığım Orhan Veli'yle ithafen...

     Erguvanlar da Boğaz sırtlarında yerlerini aldı,Orhan Veli'nin ''Bekliyorum/Öyle bir havada gel ki/Vazgeçmek mümkün olmasın.'' dediği havalar...Mis gibi güneşli bir nisan, haftasonu...İstanbul'da nereye gitsek?
    Nereye mi?Belki de insana yaşama sevinci veren bu havada en son akla gelecek yere..Bir kabristana..Bu mezarlık bayramlarda aramızda olmayanları ziyaret etmek için gittiğimiz mezarlıklardan bile daha fazla tanıdık barındırıyor...Yazarların, şairlerin ve nicesinin  iç içe uyuduğu Aşiyan Mezarlığı kapısında şairin  "Çıkar mısın bahar günü sokağa / işte böyle olursun / böyle yattığın yerde / düşünür düşünür / durursun..."  mısralarının gizli öznesi  'Edibe' adlı kedi karşıladı bizi.

      Orhan Veli'nin kendi gibi ''garip'' mezarını gördüğümüzde bu mısraları aklımıza geldi:
''Bilmem ki nasıl anlatsam/Nasıl,nasıl,size derdimi/.../Bir dert ki düşman başına./.../Dayanılır şey değil.''
    Derin duygular ve düşünceler içinde kabristandan ayrıldık. YKY'den aldığımız kitaplarla beraber Rumelihisarı'nda kahvemizi içmek üzere yola koyulduk.Her şiir kitabında yaptığım gibi gelişigüzel bir sayfa açıp okumaya başladım:
Nisan
İmkansız şey 
Şiir yazmak,
Aşıksan eğer;
Ve yazmamak,
Aylardan nisansa.
                               Nisan 1940
                                 (Garip I,1941)

Orhan Veli'nin 100.doğum günü sebebiyle tüm kitaplarında YKY'de %25 indirim olduğunu da hatırlatalım http://www.ykykultur.com.tr/kitabevleri/

Son olarak denize bakan Orhan Veli'ye ''Yalnız seni arıyorum.'' dediği Nahit Hanım'dan selam götürüp vedalaşarak yanından ayrıldık.





      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder